Tweet |
Sosyalist Cumhuriyet Partisi (SCP) 14 Mayıs seçimleri arifesinde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ‘müjde’ diyerek açıklanan ’emekliye zam’ kararına tepki gösterdi.
Partinin İşçi-Sendika Bürosu Başkanı Mehmet Akkaya tarafından yapılan açıklamada, zammın hazine desteği ile yapılmasına dikkat çekerek “Böylece aylıkları gasp edilen, sefalete sürüklenen emekliler, iktidar sadakalarına ve iktidarlara bağımlı hale getirilmektedir.” denildi.
SCP İşçi- Sendika Bürosu Başkanı Mehmet Akkaya açıklamasında şu bilgilere yer verdi:
AK Parti milletvekillerince 24 Mart 2023 tarihinde TBMM’ye verilen torba yasa teklifinin 10. Maddesi ile “1.100 TL olan emekli ikramiyelerinin 2.000 TL’ye çıkarılması”, 11. maddesi ile de “yaşlılık/malullük/ölüm aylığı almakta olan emeklilere ve hak sahiplerine dosya bazında 5.500 TL olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarının 7.500 TL'ye yükseltilmesi” istenmektedir. Yasa teklifi hem gerçekler dünyasından uzaktır hem de emekliye, sadaka verir gibi yaklaşmaktadır.
Emekli maaş artışları, hazine desteğine, lütufa dönüştürüldü.
İktidar, tamamını sefalete sürüklediği emekliler arasında dahi ayrım yapmakta, düşündüğü zammı sadece emekli aylığı 5.500 TL olanlar için planlamakta, emeklileri kendi aralarında bile huzursuzluğa sevk etmektedir. Kaldı ki emekli maaşlarında alt sınır gerçekte 5.500 TL değil, 4.800 TL dolayındadır, bir kısım emeklide ise daha da aşağıdadır. 5.500 TL’ye çıkarılırken aradaki fark SGK’dan değil, Hazine’den karşılanmaktadır. 5.500 TL’den 7.500 TL’ye çıkarılmak istenirken de yine aradaki fark SGK’dan değil, Hazine’den karşılanacaktır. Emekliye “ödül” gibi gösterilen bu durum, gerçekte emeklinin sorunlarını daha da derinleştirecektir. “Hazine desteği” gerçek maaş değil, sadakadır. Vatandaş desteğini, seçmen oyunu kazanmak için göz boyamadır. Kalıcı ve güvenceli aylık, gerçekte SGK tarafından ödenendir. Ocak ve Temmuz’da emekliye uygulanan zam ve enflasyon farkı, Hazine desteği ile şişirilen miktara değil, SGK’nın karşıladığı gerçek aylığa uygulanmaktadır. Örneğin 2023 Temmuz ayında en düşük emekli aylığına gelecek zam miktarı, 7.500 TL’ye, hatta 5.500 TL’ye göre de değil, SGK’nın ödediği 4.800 TL olan gerçek aylığa göre hesaplanacaktır. Sosyal Güvenlik Mevzuatı defalarca değiştirilerek emekli aylık bağlama oranları gasp edilmiş, kuşa çevrilmiştir. 12 Eylül darbesine kadar %70 olan aylık bağlama oranları, darbe ile %60’a düşürülmüş, 1999’da %60’ın da altına düşebilmesi için vize verilmiş, 2008’de ise %35’e düşürülmüştür. Böylece aylıkları gasp edilen, sefalete sürüklenen emekliler, iktidar sadakalarına ve iktidarlara bağımlı hale getirilmektedir. Maaş bağlama oranlarının gasp edildiği 1980, 1999 ve 2008 dönemlerde, aynı süreyi çalışmış, aynı miktarda prim ödemiş emeklilerin aylıkları arasında da hoyratça ve yapay uçurumlar yaratılmıştır. Milli sosyal güvenlik şemsiyemiz olan SGK’yı güçlendirmek yerine, devletin olanakları, vatandaşın vergileri, büyük kısmı yabancı tekellere ait olan Bireysel Emeklilik Şirketlerine akıtılmakta, vatandaş zorla bu şirketlere üye yapılmakta, SGK ise her yıl biraz daha batağa sürüklenmektedir. Emeklilere ikramiye uygulamasının başlatıldığı 2018 yılında 1.000 TL olarak uygulanan ikramiye, o dönemde asgari emekli aylığının yarısı kadardı. Geçen 5 yıldaki enflasyonu ve aşınmayı dikkate almayan yasa teklifinin önerdiği 2.000 TL ise, önerilen asgari asgari emeklilik aylığının dörtte birine yakındır. Bu da iktidarın gerçekler dünyasından ne kadar kopuk olduğunu göstermektedir.
Sorunlar da açık, çözümler de
Görüldüğü gibi yasa teklifi emeklilere derman olmak yerine, iktidar eliyle yaratılan sorunları daha da derinleştirmektedir. Oysa kulağı tersten göstermeye gerek yok, çözümler çok basit. Eşleriyle 26 milyon dolayındaki emeklinin oyunu da istiyorsa TBMM’deki partiler, sunulan yasa teklifini emeklinin gerçek ihtiyaçları gözüyle değerlendirmelidirler. Planlanan zam hazine desteği ile değil, gerçek maaşa uygulanmalı ve bütün emeklileri kapsamalıdır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu değiştirilmeli, emeklinin gasp edilen hakları iade edilmeli, aylık bağlama oranları yeniden %70 olmalıdır. Aynı süre ve aynı oranda prim ödeyenler arasındaki aylık farklılığı ucubesini giderecek “intibak yasası” acilen çıkarılmalı, tek bir aylık bağlama sistemi uygulanmalıdır. ILO mevzuatı iç hukuka uyarlanmalı, emekliler kurdukları, yetkilendirdikleri anayasal örgütleri ile (sendika) iktidarla görüşme yapabilmeli, aylıklarının ve diğer haklarının belirlenmesinde taraf olabilmelidir. Sağlık anayasal haktır. Sağlık primini de yeterince ödeyerek emekli olandan ayrıca sağlık kesintisi yapılması, randevu, muayene, tedavi, ilaç için ayrıca para istenmesine son verilmelidir. Türkiye’nin emeklisi, yeniden “Cumhuriyet emeklisi” onuruna kavuşmak istiyor. Unutmayalım ki, Atatürk’ün dediği gibi, "Emekli, milletin aynadaki görüntüsüdür”